Evlat Edinme
Evlat Edinme Şartları
Evlat edinme; evlatlık ile evlat edinen arasında, mahkeme kararıyla soybağı kurulmasını sağlayan bir kişisel hal olayıdır.
Evlat edinmenin şartları aşağıda gösterilmiştir:
A-Küçüklerin birlikte evlat edinilmesi ;
• Yalnızca eşler birlikte evlat edinebilirler. Evli olmayanlar birlikte evlat edinemezler.
• Eşlerin en az beş yıldan beri evli olmaları veya otuz yaşını doldurmuş bulunmaları gerekir.
• Eşlerden birinin, en az iki yıldan beri evli olması veya kendisinin otuz yaşını doldurmuş bulunması durumunda diğer eşin çocuğunu evlat edinebilir.
B-Küçüklerin tek başına evlat edinilmesi;
• Evli olmayan kişi otuz yaşını doldurmuş ise tek başına evlat edinebilir.
• Otuz yaşını doldurmuş olan eş, diğer eşin ayırt etme gücünden sürekli olarak yoksun bulunması veya iki yılı geçkin bir süreden beri nerede olduğunun bilinememesi ya da mahkeme kararıyla iki yılı geçkin bir süreden beri eşinden ayrı yaşamakta olması nedenlerinden dolayı birlikte evlat edinmelerinin imkansız olduğunun kanıtlanması halinde evli kişi de tek başına evlat edinebilir.
C-Küçüğün yaşı ve rızası;
• Evlat edinilen küçüğün yaşı, evlat edinenden en az on sekiz yaş küçük olmalıdır.
• Evlat edinilen küçük, ayırt etme gücüne sahip ise, onun da rızası alınmalıdır.
• Evlat edinilen küçük, vesayet altında ise, ayırt etme gücüne sahip olup olmadığına bakılmaksızın vesayet dairelerinin izniyle evlat edinilebilir.
D-Ana ve babanın rızası;
• Evlat edinilen küçüğün ana ve babasının rızasının alınması şarttır.
• Ana ve babanın veya küçüğün rızasının mahkeme tutanaklarına geçirilmesi gereklidir.
• Verilen rıza, evlat edinenlerin isimleri belirtilmiş veya evlat edinenler henüz belirlenmemiş olsa dahi geçerlidir.
• Ana ve babanın rızası, küçüğün doğumundan sonra altı hafta geçmeden önce verilemez.
• Rıza, mahkeme tutanaklarına geçirildiği tarihten itibaren altı hafta içerisinde aynı usulle geri alınabilir. Geri almadan sonra yeniden verilen rıza kesindir.
• Ana veya baba, ayırt etme gücünden sürekli olarak yoksun bulunuyorsa veya kim olduğu ya da uzun süreden beri nerede oturduğu bilinmiyorsa ya da küçüğe karşı özen gösterme yükümlülüğünü yerine getirmiyorsa rızası aranmaz.
E-Erginlerin ve kısıtlıların evlat edinilmesi;
Evlât edinenin altsoyunun açık muvafakatiyle ergin veya kısıtlı aşağıdaki hallerde evlât edinilebilir.
• Bedensel veya zihinsel özrü sebebiyle sürekli olarak yardıma muhtaç ve evlât edinen tarafından en az beş yıldan beri bakılıp gözetilmekte ise,
• Evlât edinen tarafından, küçükken en az beş yıl süreyle bakılıp gözetilmiş ve eğitilmiş ise,
• Diğer haklı sebepler mevcut ve evlât edinilen, en az beş yıldan beri evlât edinen ile aile hâlinde birlikte yaşamakta ise.
• Evli bir kimse ancak eşinin rızasıyla evlât edinilebilir.
Bunlar dışında küçüklerin evlât edinilmesine ilişkin hükümler kıyas yoluyla uygulanır.
Gaiplik
Ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinden çok uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin ölümü hakkında kuvvetli bir olasılık varsa, hakları bu ölüme bağlı olanların başvurusu üzerine, mahkeme bu kişinin gaipliğine karar verebilir.
Gaipliğine karar verildikten sonra kişinin cesedi bulunursa, aile kütüklerine ölümü işlenir.
Kişinin hakkında gaiplik kararı verilmesi ölümün hukuki sonuçlarını doğurur.
Gaipliğine karar verilen kişinin eşi, mahkemece evliliğin feshine karar verilmedikçe yeniden evlenemez. Gaiplik kararları kesinleşince, mahkeme yazı işleri müdürleri tarafından on gün içerisinde iki örnek olarak o yer ilçe nüfus müdürlüğüne gönderilir. Bu karara dayanılarak ilgilinin aile kütüğündeki nüfus kaydına işlenir.
Gaip erkeğin eşi evliliğin feshini istememişse, koca hanesinde kalır.
İlgili hakkında gaiplik kararı ile birlikte evliliğinin feshine de karar verilmiş ise, her iki olay da ilgililerin kayıtlarına bu Yönergenin 269 uncu maddesinde açıklandığı şekilde işlenir.
Gaipliğin Feshi
Gaipliğine karar verilen bir kimsenin, daha sonra ortaya çıkması halinde, kişinin müracaatı üzerine mahkemece gaiplik kararı kaldırılır ve bu karara dayanılarak ilgilinin aile kütüğündeki nüfus kaydına işlenir.
Soybağına ilişkin Esaslar
Soybağı; çocuğun soyadının, vatandaşlığının ve aile kütüklerinde yazılacağı yerin belirlenmesinde esas alınır.
Çocuk ile ana arasında soybağı doğumla kurulur.
Çocuk ile baba arasında soybağı, ana ile evlilik, tanıma veya hakimin hükmü ile kurulur.
Soybağı ayrıca evlat edinme yoluyla da kurulur.
Evlilik dışında doğan çocuk ana ve babasının birbiriyle evlenmesi halinde soybağı kendiliğinden düzelir.
Nüfus Yazımında Kayıt Dışı Kalanlar
Tanımı
Nüfus yazımında kayıt dışı kalanlar, daha önce nüfus kütüğünde kayıtlı olup da, yeniden aile kütüğü oluşturulmasına ilişkin yöntemlerden herhangi birisinin uygulanması sırasında bildirimde bulunmamak suretiyle kayıt dışı kalmış olan kişilerdir.
Başvurulacak Makamlar
Nüfus yazımlarında kayıt dışı kalanlar, Türkiye’de bulundukları yerin nüfus müdürlüğüne, yabancı ülkelerde ise bulundukları bölgedeki, yoksa o yere en yakın dış temsilciliğimize veya doğrudan Bakanlığa başvururlar.
Yazımda Kayıt Dışı Kalanlardan Aranacak Belgeler
Yazım için her kişi aşağıdaki belgelerden birini ibraz etmekle yükümlüdür. Bu belgeler:
1. Nüfus ve uluslararası aile cüzdanları
2. Nüfus müdürlüklerinden alınmış onaylı nüfus kayıt örnekleri
3. Askerlik terhis belgesi
4. Yaş, ad ve soybağı gibi kişi hallerine ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararı
5. Genel Müdürlükçe verilmiş onaylı vatandaşlık kararları
6. Türkiye Cumhuriyeti pasaportları
7. Vatandaşlık durumu açıklanmış veya nüfusa kayıtlı oldukları yer gösterilmiş olmak kaydıyla okul, diploma, tasdikname veya diğer belgeler ile çalışılan kurumlarca verilmiş onaylı kimlik belgeleridir.
Ceza Hükümleri
Genel Hükümler
İdari para cezaları ile ilgili olarak 30/03/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu hükümlerine göre işlem yapılır.
Gerçek dışı beyan
Gerçeğe aykırı yerleşim yeri veya cüzdan talep belgesi veren köy veya mahalle muhtarları ile herhangi bir işlem sebebiyle nüfus müdürlüğüne gerçek dışı beyanda bulunanlar ve bunlara tanıklık edenler altı aydan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Adrese ilişkin yükümlülükleri yerine getirmeyen ve yasaklara aykırı hareket eden kamu görevlileri 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun kamu idaresinin güvenirliğine ve işleyişine karşı suçlara ilişkin hükümlerine göre cezalandırılır.
İdari para cezaları
Nüfus olaylarını bildirmekle görevli olup, bu görevlerini bu Kanunda belirtilen süreler içinde yerine getirmeyen kamu görevlilerine, fiil başka bir suç oluştursa bile, nüfus memurunun teklifi üzerine o yerin ilçe nüfus müdürünün kararı ile 25 YTL idari para cezası verilir.
Nüfus olaylarını bildirme yükümlülüğü olup bu yükümlülüğünü bu Kanunda belirtilen süre içinde yerine getirmeyenlere, nüfus ve aile cüzdanlarını kaybedenlere ve nüfus cüzdanının geçerlilik süresinin son bulmasından itibaren altmış gün içinde bu cüzdanlarını değiştirmeyen kişilere veya bu durumdaki çocukların veli veya vasilerine, yurt içinde ilçe nüfus müdürlüklerince, yurtdışında ise dış temsilcilik veya dış temsilciliklerde görevli memurlarca 50 YTL idari para cezası verilir.
Mülki idare amirince bu Kanunun 50 nci maddesinde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyen kişilere 250 YTL, gerçeğe aykırı beyanda bulunanlara 500 YTL idari para cezası verilir.
Yurt dışında verilen idari para cezaları, işlem sırasında mahalli para karşılığı verildiği ülkede konsolosluk hasılatının tahsil edildiği para birimi üzerinden tahsil edilir.
Bu Kanuna göre;
Her türlü doğal afet, gasp, hırsızlık, yangın ve terör nedeniyle nüfus ve aile cüzdanlarının kaybedilmesi, nüfus olaylarının bildirim yükümlülüğünün yerine getirilememesi hallerinde,
Yetkili kurumların kimsesiz çocuklarla ilgili nüfus cüzdanı talepleri ve doğum bildirimlerinde,
Bu Kanunun 18 inci maddesinde belirtilen büyükana, büyükbaba veya kardeşlere ya da çocukları yanlarında bulunduranlar ile muhtarlara,
Bu Kanunun 31 inci maddesinde belirtilen Cumhuriyet savcılıklarına,
bu maddede belirtilen idari para cezaları uygulanmaz.
İşlemlerde kullanılan formların muhafazası
Para cezası kararına ilişkin işlemleri kapsayan formlar her takvim yılı içinde tarih ve sıra sayılarına göre muhafaza edilir.
İdari Para Cezasının Belli Bir Süreye Kadar Uygulanmayacağına ilişkin Açıklama Kanunun Geçici 3 üncü Maddesi ile “ Bu Kanunun Geçici 2 nci maddesinin uygulama süresi içinde nüfus olaylarını nüfus mevzuatında öngörülen süreyi geçirdikten sonra bildirenler ile nüfus aile cüzdanını kaybedenlere bu Kanunun 68 nci maddesi hükmü uygulanmaz.” hükmü getirildiğinden Kanunun yayımı tarihinden itibaren uygulama süresi başlamış olup, nüfus olaylarını süresi içinde bildirmeyenler ile nüfus ve aile cüzdanlarını kaybedenlere 01.05.2006 tarihi itibarıyla idari para cezası uygulaması yapılmayacaktır.
Tanıma ve Tanımanın İptali
Tanımanın Şartları
Tanıma; babanın, nüfus memuruna, mahkemeye, notere veya konsolosluğa yazılı başvurarak resmi senette ya da vasiyetnamede çocuğun kendisinden olduğunu beyan etmesidir.
Tanıma beyanında bulunan kimse küçük veya kısıtlı ise, veli veya vasisinin de rızası gerekir.
Başka bir erkek ile soybağı bulunan çocuk, bu bağ geçersiz kılınmadıkça ve ananın kimliği tespit edilmedikçe tanınamaz.
Başka bir erkek ile soybağı bulunan ve anasının kimliği bilinmeyen çocuklar için tanıma senedi düzenlenmez. Bu şekilde düzenlenmiş olarak gönderilen tanıma senetleri nüfus müdürlüklerince kayda alınarak, tescil işlemi yapılmadan durum Cumhuriyet Savcılığına intikal ettirilir ve mahkeme kararına göre işlem tesis edilir.
Vasiyetname Bildirimi Veya İptali
Noter veya dış temsilciliklerimizce düzenlenen vasiyetname bildirimi , iptali, mirastan feragata ilişkin belge, ilgililerin yerleşim yeri veya nüfus kayıtlarının bulunduğu ilçe nüfus müdürlüklerine gönderilir.
Haklarında vasiyetname düzenlenenlerin ölümü halinde, ilçe nüfus müdürlüğünce ilgili noter veya konsolosluğa bilgi verilir.
Sosyal Güvenlik Bildirimleri
Sosyal Güvenlik Bildirimi Formlarının Düzenlenmesi ve Bildirim Yükümlülüğü
Sosyal güvenlik formlarının veri tabanına işlenmesi ve silinmesi Genel Müdürlükçe sağlanır.
Nüfus Kayıt Örneği Verilmesi
Tanımı, Kapsamı ve Geçerliliği
Nüfus kayıt örneği kişinin aile kütüğündeki nüfus kaydının çıkarılarak aslına uygunluğu onaylanmış ve aksi kanıtlanıncaya kadar geçerli olan resmi bir belgedir.
Bu belgeler üzerinde silinti ve kazıntı yapılamaz.
Türk Soylu Yabancılar
2527 Sayılı Türk Soylu Yabancıların Türkiye’de meslek ve sanatlarını serbestçe yapabilmelerine,kamu,özel kurum,kuruluş veya işyerlerinde çalıştırılabilmelerine ilişkin kanun ile bu kanunun uygulamasına ilişkin yönetmelik hükümleri uyarınca,Genel Müdürlüğümüzde yabancı uyruklulara ait nüfus kütüğü tutulmaktadır.
Bu kanun ve yönetmelik hükümlerine tabii olan Türk soylu yabancılar,yabancı nüfus kayıtlarını tesis ettirmekle yükümlüdürler.
Türk soylu yabancıların,nüfus kütüğüne kayıtlarının yapılabilmesi için ikamet ettikleri yerin İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü veya İlçe Nüfus Müdürlüğüne müracaat etmeleri gerekmektedir.
Bu amaçla hazırlanmış bulunan bildirim formları ilgililerin ellerindeki belgelere göre (pasaport,kimlik,evlenme cüzdanı) doldurularak imza edildikten sonra;
1-İl Emniyet Müdürlüğü’nce düzenlenmiş bulunan ikamet tezkeresi fotokopisi (noter tasdikli),
2-Pasaport fotokopisi (noter tasdikli),
3-Diploma fotokopisi (noter tasdikli) yabancı ülkelerden alınmış ise denklik belgesi,
4-Türk soylu belgesi (aslı veya noter tasdikli örneği),
5-Evli ise evlenme cüzdanı fotokopisi (noter tasdikli),
6-Kimlik için iki adet fotoğraf,
eklenerek doğrudan Genel Müdürlüğe gönderilir.
Nüfus kayıtları yapıldıktan sonra kendilerine verilmek üzere düzenlenen “Yabancılara Mahsus Kimlik Belgesi” ilgili Valiliğe gönderilmektedir.
Nüfus kütüğüne kayıt edilen yabancılar medeni ve şahsi hallerinde meydana gelecek her türlü değişiklikleri Nüfus Müdürlükleri’ne bildirmek zorundadırlar.
Yabancılar kendilerine daha önce verilen “Yabancılara Mahsus Kimlik Belgesi”’nin süresinin sona ermesi veya diğer nedenlerle yenilenmesi için,ilgili Nüfus Müdürlüğü’ne bir dilekçe ile müracaat ederek durumlarının incelenmesi talebinde bulunabilirler.
Bu nedenle dilekçeye;
1-Süresi uzatılmış ikamet tezkeresinin noter tasdikli suretinin ,
2-Eski kimlik belgesinin,
3-İki adet fotoğrafının,
eklenerek gönderilmesi gerekmektedir.
Türk soylu yabancılara ait nüfus kayıtları,kişinin Türk vatandaşı olduğuna bir karine teşkil etmemekte ve vatandaşlık için bir hak doğurmamaktadır.